“Proletaryanın görevi kapitalizmin bağrında yeni bir kültür yaratmak değil, kapitalizmi yeni bir kültür için devirmektir tam olarak.“
Lev Troçki
Bu ülkede hangi sorunu yazacağımızı bilemiyorum. Kadına, çocuğa, hekimlere ve son olarak ağaca şiddet bitmiyor. Kadın cinayetleri ve işçi cinayetleri neredeyse yarışıyorlar.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) geçenlerde Türkiye’deki işçi ölümlerinin verilerini yayımladı.
İSİG’in verilerine göre, Türkiye’de Temmuz ayında 182, 2023 yılı içerisinde de 1.551 işçinin hayatını kaybettiği belirtilmiş.
İSİG tarafından yüzde 83’nün ulusal basından, yüzde 17’nin ise işçilerin mesai arkadaşları, aileleri, iş güvenliği uzmanları, işyeri hekimleri, sendikalar ve yerel basından derlediği bilgilere göre, Türkiye’de 2023 yılı içerisinde 1551 işçi hayatını kaybederken, bunların 182’si Temmuz ayında gerçekleştiği vurgulanmış.
Tarım alanında çalışan 56 işçinin görevi başında hayatını kaybettiğini açıklayan İSİG, bu sayının aynı zamanda Temmuz ayındaki en yüksek sayı olduğu bilgisine de yer vermiş. Tarım işçilerinin ardından en fazla ölüm 28 işçinin öldüğü taşımacılıkta baş sırayı çekmekte. İnşaat ve yol gibi işkollarında çalışan 21 işçi belediye, genel işler işkolunda 16 işçi , konaklama, eğlence işkolunda 10 işçi, ticaret, büro, eğitim, sinema işkolunda 9 işçi, enerji işkolunda 8 işçi, gıda ve şeker işkolunda 7 işçi, metal işkolunda 6 işçi, madencilik işkolunda 5 işçi ölmüştür. Gemi, tersane, deniz ve liman işkolunda 3 işçi iş cinayetine maruz kalmıştır. Tekstil, deri işkolunda 2 işçi, basın, gazetecilik işkolunda 2 işçi, çimento, toprak, cam işkolunda 2 işçi, sağlık, sosyal hizmetler işkolunda 2 işçi, savunma, güvenlik işkolunda 2 işçi, petro-kimya ve lastik işkolunda 1 işçi, ağaç ve kâğıt işkolunda 1 işçinin öldüğünü açıklanmış. İSİG sadece 1 işçinin ise işkolunun tespit edilemediğini duyurmuştur.
İşçi ölümlerinin nedenlerinin de açıklandığı tabloda İSİG’in dağılım raporuna göre; Trafik ve Servis Kazası nedeniyle 52 işçinin ölmesi dikkat çekiciydi.
Ezilme, Göçük nedeniyle 35 işçi, Elektrik Çarpması nedeniyle 22 işçi, Yüksekten Düşme nedeniyle 17 işçi, Kalp Krizi, Beyin Kanaması nedeniyle 16 işçi, Şiddet nedeniyle 11 işçi, Zehirlenme, Boğulma nedeniyle 9 işçi, İntihar nedeniyle 6 işçi, Patlama, Yanma nedeniyle 5 işçi, Kesilme, Kopma nedeniyle 3 işçi ölmüştür. Diğer nedenlerden dolayı 6 işçinin hayatını kaybettiği açıklanmıştır.
İSİG’in verilere dikkatli incelersek; Temmuz ayında 14 yaş altında 6 çocuk işçi, 15-17 yaş arasında 4 çocuk/genç işçi, 18-29 yaş arası 38 işçi, 30-49 yaş arası 63 işçi, 50-64 yaş arası 47 işçi, 65 yaş ve üstü 15 işçi, yaşını bilmediğimiz 9 işçi hayatını kaybettiği görülür.
İSİG’in verilerine göre en fazla işçi ölümü 15 işçinin öldüğü İstanbul’da yaşanmış. İstanbul’u sıra ile Afyon 8 ölüm, Antalya 7 ölüm, İzmir, Kocaeli ve Muğla 6 ölüm ile izlemiştir. Balıkesir, Manisa ve Samsun’da 5 ölüm meydana gelmiştir. Ankara, Aydın, Batman, Burdur, Bursa, Denizli ve Mardin’de; 4 ölüm olmuştur. Sonra Çorum, Düzce, Edirne ve Kastamonu 3 ölüm ile takip etmiştir. Erzurum, Isparta, Kahramanmaraş, Karaman, Konya, Sivas ve Trabzon’da; 2 ölüm olmuştur. Adana, Ağrı, Çanakkale, Erzincan, Kütahya ve Osmaniye, Aksaray, Ardahan, Bingöl, Bolu, Çankırı, Diyarbakır, Elazığ, Eskişehir, Giresun, Hatay, Kars, Kayseri, Kırıkkale, Kırklareli, Kırşehir, Malatya, Ordu, Sakarya, Sinop, Şanlıurfa, Tokat, Uşak, Van ve Zonguldak 1 iş cinayeti ile bizde varın demiştir.
İSİG ayrıca kısa vadeli çalışmak için yurtdışına giden veya Türkiye kaynaklı şirketlerde iki ülkede birden çalışanlardan da 2 işçinin Irak’ta, bir işçinin de Yunanistan’da öldüğü bilgisini paylaşmış.
Türkiye’nin en sıcak günlerini yaşadığı Temmuz ayında ise İzmir’de bir kadın PTT işçisinin öğle sıcağında dağıtım yaparken beyin kanaması geçirerek yoğun bakıma alındığını (Bu işçi maalesef daha sonra ölmüştür.), Osmaniye’de bir enerji işçisinin de çalışırken kalp krizi geçirdiğini anımsatmış.
Ankara’nın Elmadağ ilçesindeki “Barutsan Fabrikası’nın Dinamit Atölyesinde” meydana gelen ve 5 işçinin ölümüne neden olan patlamanın üzerinden 38 gün geçtikten sonra, 18 Temmuzda da Kayaş’taki “MKE Kapsül Fabirkası’nda “ patlama yaşandığını ve dört işçinin vücutlarının çeşitli bölgelerinde yanıkların oluştuğu özellikle vurgulanarak, kayda geçmiş.
Tarım işçileri için ölüm ayı maalesef sıcakların yaşandığı Temmuz Ayı olmuştur.
22 Temmuz tarihinde Afyonkarahisar’ın Sultandağı’ndan gelip vişne ve kiraz toplayan tarım işçilerini taşıyan servis minibüsünün, Afyon’un Çay ilçesinde devrilmesi sonucunda, biri çocuk sekiz işçinin hayatını kaybettiği açıklanırken, “minibüsün eski olduğu, şoförünün de 19 yaşında ehliyetsiz genç olduğu zikredilmiş.
Ayrıca İSİG’in raporundan sonra Kocaeli’nin Derince ilçesindeki buğday silosu fabrikasında meydana gelen patlamada; 20 yaşındaki bir gencin yaşamını kaybetmiş olduğunu ayrıca biz belirtelim.
Kadınlar, sağlıkçılar, gazeteciler, işçilerimiz, ağaçlarımız ve maalesef yoksul halkımız şiddete uğruyor, öldürülüp yaşamına sona veriliyor. Muhalefet ise kendi iç derdine düşmüş. Halkımız da örgütsüz olduğundan bir kurtarıcı gelsin istiyor. Yazık ki ne yazık!.. Altın makas, gümüş biıçakla bizleri doğruyorlar.
Sözlerimi Milas’tan Nazmi Yükselen Ustamızın ağıt türküsü olan “Bodrum Hakimi” ile bitireyim.
Bodrumlular Erken Biçer Ekini
Feleğe Kurban Mı Gittin Bodrum Hakimi
Nasıl Astın Mefharet Hanım Kendi Kendini
Altın Makas Gümüş Bıçağiyle Doğradılar Tenini
Sevgilerimle…
Dr. Mustafa Torun
GÜNCEL
13 Mart 2025GÜNCEL
13 Mart 2025SİYASET
13 Mart 2025MEDYA
13 Mart 2025SİYASET
13 Mart 2025GÜNDEM
13 Mart 2025GÜNDEM
13 Mart 2025