Sadabat Paktı 2. Dünya Savaşı öncesinde Türkiye, İran, Irak ve Afganistan tarafından 8 Temmuz 1937 tarihinde kurulmuştur.
1935’de İtalya’nın Milletler Cemiyeti (Birleşmiş Milletler) sistemini ihlâl ederek Habeşistan (Bugünkü Etiyopya)’ı işgal etmesi sonucunda, Türkiye Doğuda yer alan devletlerle bir pakt kapsamında iş birliğine yönelmiştir. si nde doğrudan etkili olmuştur. Milletler Cemiyeti’nin İtalya’yı kınayarak, zorlayıcı önlemler almaya yöneldiği bir süreçte, ilk etapta Türkiye, İran ve Irak arasında 2 Ekim 1935’de, İsviçre’nin Cenevre kentinde üçlü bir antlaşma imzalanmıştır. Ardından Afganistan’ın da dahil olduğu bu antlaşma 1937’de kurulacak olan ‘Sadabat Paktı’nın da temellerini atmıştır denilebilir.
Öte yandan İran ile Irak arasındaki Şatt’ül-Arab Suyolu uyuşmazlığı nedeniyle paktın imzalanması bir süre gecikmiştir. 1935’de yapılan antlaşmanın ardından Türkiye’nin bölgedeki devletler ile olan ilişkileri sürekli gelişme göstermiştir. İran ile 1937’de İkamet Antlaşması, Hava Seyriseferi Antlaşması, Telgraf ve Telefon Hatlarının Tesisine Dair Özel Antlaşma, Suçluların İadesi ve Adli Müzaheret Antlaşması, Baytarî Antlaşması, Sınır Bölgesinin Güvenliği Hakkında Antlaşma, Trabzon-Tebriz-Tahran Transit Yolu Antlaşması, Ticaret ve Seyrisefain Antlaşması gibi bir dizi antlaşma imzalanmıştır. Ayrıca Irak ile de süresi sona eren Dostluk Antlaşması 1937’de iki yıl süreyle uzatılmıştır. Türkiye’nin İran ve Irak ile kurduğu bu iş birliği, bu iki ülkenin kendi aralarında yaşadıkları sorunların çözümünü de kolaylaştırmıştır. Irak-İran arasındaki sınır uyuşmazlığı 4 Temmuz 1937’de imzalanan bir anlaşma ile çözüme kavuşmuştur. Ve Sadabat Paktı 8 Temmuz 1937 tarihinde İran’ın başkenti Tahran’da bulunan Sadabat Sarayı’nda atılan imzalarla kuruluşunu ilan etmiştir.
Paktı, Türkiye adına Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras; Afganistan adına Dışişleri Bakanı Faiz Mohammed Han, Irak adına Dışişleri Bakanı Naji El-Asıl, İran adına ise Dışişleri Bakanı Enayetollah Samiy imzalamıştır.
Paktın 1. Maddesinde tarafların birbirlerinin iç işlerine müdahale etmemeleri; 2. Maddede ortak sınırların dokunulmazlığına saygı; 3. Maddede ortak çıkarları ilgilendiren uluslararası uyuşmazlıklarda danışmalarda bulunulması; 4. maddede tarafların hiçbir durumda gerek yalnız olarak, gerekse bir ya da birkaç devletle birlikte, içlerinden herhangi birine karşı saldırıda bulunmaması; 5. Maddede Antlaşmanın 4. maddesinin bozulması veya bozulmak üzere olması durumunda Milletler Cemiyeti’ne başvurulması; 6. Maddede üçüncü devletlere de saldırı düzenlenmemesi; 7. Maddede tarafların birbirlerine karşı kışkırtıcılık yapmaması, güvenliği sarsmaması ve gizli örgüt kurulmasını önlemesi; 8. maddede 1928 yılında imzalanan Briand-Kellogg Paktı’na saygı ve uyuşmazlıkların barış yoluyla çözümlenmesi; 9. maddede Antlaşmanın bütün hükümlerinin Milletler Cemiyeti Yasası’yla uyumlu olduğu vurgulanmıştır. 10. maddede ise Antlaşmanın onayı ve yürürlüğe giriş koşulları belirlenmiştir.
Pakt, TBMM tarafından 14 Ocak 1938’de 3324 Sayılı yasa ile onaylanmış ve diğer devletlerin de onayının sonrasında 25 Haziran 1938 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Paktın imzalanması dört ülkenin resmi çevreleri ve basın tarafından büyük bir memnuniyetle karşılanmıştır. İngiltere de olumlu görüş bildirmiştir. O süreçte İngiltere’nin egemenliği altında bulunan Irak’ın, Pakta dâhil olması, bu devletin adı anılan oluşuma onayı anlamına da gelmekteydi.
Sadabat Paktı, Türkiye açısından Doğu sınırlarının güvenliğinin sağlanmasının yanı sıra Musul Sorunu’nun çözümünün ardından ortaya çıkan Türkiye-Irak ilişkilerinin gelişmesine olanak sağlaması açısından da büyük önem taşımaktaydı. Türkiye, bu Pakt ile bir yandan çevresindeki güvenlik çemberini genişletmiş diğer yandan da bölgesinde vazgeçilmez bir güç olduğunu kanıtlamıştır.
Paktı kuran antlaşma beş yıllık bir süreyi içermektedir. Taraf ülkelerden birinin sürenin bitiminden altı ay önce antlaşmanın sonlandığını bildirmedikçe, beş yıl daha uzayacağı kabul edilmiştir. Taraflardan herhangi biri Pakt’tan ayrılmak istediğini bildirmediğinden, Antlaşmanın hukuksal olarak sürdüğü ifade edilebilir.
Ayrıca Sadabat Paktı, İkinci Dünya Savaşı sonrasında, Asya’da ve Ortadoğu’da yeni dengelerin belirmesinden dolayı önemini yitirmiştir. Uygulama olarak bir müddet daha, 1955 yılında imzalanan Bağdat Paktı ile varlığını devam ettirse de süreç içerisinde unutulmuştur.
GÜNCEL
10 Temmuz 2025GÜNCEL
10 Temmuz 2025SİYASET
10 Temmuz 2025MEDYA
10 Temmuz 2025SİYASET
10 Temmuz 2025GÜNDEM
10 Temmuz 2025GÜNDEM
10 Temmuz 2025Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.