ABD Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA), UFO’lara ilişkin yürütmüş olduğu çalışmasını ayrıntılı olarak kamuoyuyla paylaştı. NASA yöneticisi Bill Nelson, araştırma için UFO iddialarıyla ilgili “sansasyonellikten bilime geçiş” yorumu yaptı.
NASA, bir yıl önce başlatmış olduğu bir çalışma kapsamında, UFO’lara ilişkin verilerin nasıl analiz edileceğine ilişkin çalışmalarına hız vermişti. 14 Eylül’de Washington DC’de düzenlenen bir panelde, varlıkları konusunda henüz bir kesinlik olmayan ‘uzaylı’ fenomeni, geniş bir şekilde masaya yatırıldı.
Basın toplantısında konuşan NASA yöneticisi Bill Nelson, araştırmanın odak noktasının, kesinliği henüz ispatlanamayan UFO iddiaları konusunda, ‘sansasyonellikten bilime geçiş’ olduğunu belirtti.
Panelde, uzay araştırmalarının tamamen şeffaf olduğu ve yalnızca bilimsel verilere dayanan bilgiler paylaşıldığına dikkat çekildi. Diğer yandan, şu ana dek “bilimsel olarak doğrulanmış herhangi ‘gizemli bir gök cismi’ olmadığı” dile getirildi.
Panelin ardından sunulan raporda, ABD hava sahasında tespit edildiği iddia edilen tanımlanamayan nesnelere ait çoğu verinin, genellikle askeri havacılar tarafından edinildiği belirtildi.
NASA’nın 36 sayfalık UFO raporundan öne çıkanlar şöyle:
Raporda; iddia edilen UFO görüntülerinin genellikle şans eseri, söz konusu amaç için tasarlanmamış veya kalibre edilmemiş sensörler tarafından yakalandığı vurgulandı. Daha aktif bir araştırma ve gözlem süreci için “bilimsel ekipmanların” kullanılması gerektiğini vurgulandı.
UFOLAR “UZAYLI VARLIKLAR” OLMAYABİLİR
Raporda, bugüne kadar gözlemlenen gök olaylarının pek çoğunun tanımlanmış olduğu vurgulanırken, henüz tanımlanamayan cisimlerin de araştırıldığına değinildi.
Bazı olaylara henüz bilimsel bir tanım getiremeyişimizin sebebinin ise yetersiz veriler olduğu kaydedildi. Verilerin yetersiz olmasının başlıca sebebi ise söz konusu tanımlanamayan gök cisimlerinin anlık görüntüleniyor olması.
Rapor, UFO gözlemlerinin, ‘uzaylı varlıklara ait olduğu’ sonucuna varmak için hiçbir neden olmadığına ve dünya dışında yaşam olup olmadığına dair sorulara da odaklandı. Bu çerçevede, dış gezegen atmosferlerinde bulunan moleküllerde biyolojik imzalar arayan misyonların araştırmalarını sürdürdükleri kaydedildi.
YAPAY ZEKANIN ROLÜ
Yeni teknolojilerin, önümüzdeki yıllarda hayata geçecek uzay çalışmalarında büyük bir rol oynayacağını belirten uzmanlar, şu tespitlerde bulundu: “Yapay zeka, potansiyel olarak tanımlanamayan anormal olaylar dahil, nadir oluşumları tanımlamak ve bu kapsamda gerekli araçları kullanmak için oldukça elverişli. Ancak, bu teknikler, yalnızca iyi standartlara sahip, iyi karakterize edilmiş veriler üzerinde işe yarayacak.”
Rapora göre yapay zeka, uzay ve uzayüstü çalışmaları anlamada kritik bir rol oynayacak.
ÖZEL ŞİRKETLERLE İŞBİRLİĞİ
Diğer yandan NASA raporunda, kurumun imkanlarının, uzay çalışmaları için yeterli olduğu, ancak kendilerine güçlü bir teknoloji sunan özel şirketlerin, özellikle “uzaktan algılama endüstrisinin” potansiyel imkanlarına başvurulduğuna da değinildi.
GÜNCEL
09 Nisan 2025GÜNCEL
09 Nisan 2025SİYASET
09 Nisan 2025MEDYA
09 Nisan 2025SİYASET
09 Nisan 2025GÜNDEM
09 Nisan 2025GÜNDEM
09 Nisan 2025