Bir firmadan haber karşılığı rüşvet alındığı iddiasıyla gündemden düşmeyen Cumhuriyet’te Vakıf Başkanı Alev Coşkun ve bazı yöneticilerin, kendileri hakkında suç duyurusu yapan vakfın diğer yöneticilerine yönelik suçlamalara başladığı ileri sürüldü. Alev Coşkun ve ekibinin hedefe koyduğu Yenigün A.Ş. Yönetim Kurulu eski Başkanvekili Ali Adnan Aslan ise sert bir açıklama yaptı.
Cumhuriyet gazetesinde sular durulmuyor. Arşivin satılması girişimi ve rüşvet karşılığında haber yapıldığı iddialarıyla çalkalanıyor…
Bazı Vakıf Yöneticilerinin bu iddialara konu olan sorumlular hakkındaki şikâyet ve açıklamaları ise medyada ve kamuoyunda büyük etki yarattı.
Bir e-ticaret firmasının lobi çalışmaları doğrultusunda çikolata kutuları içinde getirildiği iddia edilen 500 bin TL’nin, dönemin yayın yönetmeni Arif Kızılyalın tarafından alındığı ve bunun karşılığında manüpülatif haber yapıldığını dile getiren bazı Cumhuriyet Vakfı ve Şirket Yöneticileri Cumhuriyet’in marka değerine, itibarına zarar verildiği, basın ahlâkı ilkelerinin çiğnendiği gerekçesiyle sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.
Süreçten birinci derecede sorumlu tutulan Cumhuriyet Vakfı Başkanı Alev Coşkun, Vakıf Genel Sekreteri Işık Kansu ve vakıf yöneticiliğin yanı sıra şirket deneticisi olan İrfan Hüseyin Yıldız’ın istifaları isteniyor.
Cumhuriyet Vakfı’nın diğer YK Üyeleri geçtiğimiz günlerde bu üç ismi iki kez üst üste istifaya çağırmış, İrfan Hüseyin Yıldız’ı Cumhuriyet Gazetesi üzerinden ne kadar gelir elde ettiğini açıklamaya davet etmişti.
İstifa talebinin ardından Cumhuriyet gazetesi internet sitesinde isimsiz ve iki farklı sitede yayımlatılan bir haberden alıntı yapılarak, yolsuzluklara bağlı olarak suç duyurusu yapan vakıf yöneticileri hakkında bazı iddialarda bulunuldu.
Haberin başlığı ise “Cumhuriyet’i suçlamaya kalkanların şirketinde karmaşık ilişkiler” başlığı taşıyordu.
Haber üzerine şirketin istifa eden yöneticisi Ali Adnan Aslan, hukuki sürecin devam ettiğini, yapılan haberlerle dikkat dağıtma çabası içinde olunduğunu belirtti.
Yolsuzluk, rüşvet, usulsüzlük konularına sessiz kalınmasının mümkün olmadığını belirten Aslan, “Ne tuhaftır ki ‘Bu işler Cumhuriyet’te olmaz, olmamalı’ diyenler, rüşvet alıp gazetemizi yerle bir edenleri yargıya şikâyet eden insanlar Cumhuriyet düşmanı gibi gösterilmeye çalışılıyor. Utanma duygusunun yitirildiği, şahsi çıkarların ön plana çıkarıldığı bir dönem yaşıyoruz. Cumhuriyet adına çok üzücü, kahredici bir süreç. Biz üzerimize düşeni fazlasıyla yaptığımızı düşünüyoruz. Yargı süreci devam ediyor. Cumhuriyet bir çıkar oluşumunun elinde zarar görüyor ve çok savunmasız durumda” dedi.
Cumhuriyet’in internet sitesinde başka sitelerden alınıp, isimsiz bir yetkiliye dayandırılarak yapılan habere dair açıklama yayımlayan Ali Adnan Aslan, rüşvetin çikolata kutuları içinde getirilen 500 bin TL ile sınırlı olmadığını ileri sürdü.
Ali Adnan Aslan’ın Cumhuriyet Gazetesi yönetimi ve okurlarında büyük etki yaratacak o iddianın yer aldığı açıklaması şöyle:
“Cumhuriyet Vakfı yöneticilerinin bazıları hakkında usulsüzlük, rüşvet almak suretiyle haber yapmak, gazete arşivini izinsiz ve yasalara aykırı şekilde NFT olarak satmaya çalışmak gibi nedenlerle suç duyurusunda bulunulmuştu.
Tamamen gerçekliğe, belgeler, yazışmalara bağlı olarak ortaya çıkan, yazarlarının, yayın kurulu üyelerinin, vakıf yöneticilerinin bildiği bu durumun yargıya ve Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne taşınması kadar doğal bir gelişme olamaz.
Somut delillere dayalı, üzeri örtülemez durumda olan, itiraflar, tanıklıklar, belge ve yazışmalarla ortaya saçılan rüşvet skandalının sorumluları, çaresizlik içinde bir çamur atma girişiminde bulunmaktadırlar.
Cumhuriyet Gazetesi yöneticilerinin, bazı internet sitelerinde yayımlanmasını sağlayıp sonra Cumhuriyet.com.tr üzerinden şahsımı ve değerli avukat Turan Karakaş’ı hedef almaya çalıştıkları 08 Eylül 2023 tarihli haberlerdeki iddialar gerçek değildir.
World Danışmanlık Organizasyon ve Tanıtım Hizmetleri A.Ş. 2016 yılı mart ayında kurulmuştur. Kurucusu veya kurucu ortağı değiliz. 2018 yılının haziran ayında faal olmayan ve temiz bir şirket aramaktaydık. Bir tavsiye üzerine World adlı şirketi inceledik. Fatura bile basılmamış, hiçbir faaliyeti olmamış, temiz bir şirket olduğunu tespit ettik. Şirket, haberde ismi geçen Ahmet Kökler’den değil başka bir kişiden devralınmıştır. Belgeleri ektedir. (Ayrıca, haberde adı geçen Ahmet Kökler, uzun yıllar Darüşşafaka Cemiyeti, Türkiye Basketbol Federasyonu, Kapalıçarşı Başkanlığı, Fenerbahçe Spor Kulübü yöneticiliği yapmış, Milli basketçi saygın bir birey olarak bilinmektedir)
Sayın Turan Karakaş ile tahkim ofisi oluşturmak üzere aldığımız bu şirket hiçbir faaliyette bulunmamış, fatura dahi bastırmamıştır. Hâlâ da gayrifaaldir. Turan Karakaş, hisselerini tarafıma devrederek ayrılmıştır. Şirketi açık tutma sebebi uluslararası tahkim yapabilmesi nedeniyledir. Ancak ülkemizde hukuksal alt yapısı henüz sonuçlanmadığı için faal değildir.
Turan Karakaş, Türkiye’de bilinen, Ergenekon mağdurlarının yılmaz savunucusu, Cumhuriyetçi bir avukattır. Kendisiyle ortak olmak bir gurur vesilesidir. Aynı zamanda Cumhuriyet Vakfı’nın onurlu ve namuslu bir üyesidir. Cumhuriyet Vakfı’nın bazı yöneticilerinin gayriahlaki davranışlarına tepkisinden dolayı ucuz yöntemlerle hedef alınmaktadır.
Geçmişte yasalar çerçevesinde oluşturulan bir ortaklığı gizemli bir faaliyet gibi göstermeye çalışmak algı oyunudur. Sayın Alev Coşkun, Işık Kansu, sayman ve denetici İ. Hüseyin Yıldız, böyle algı oyunlarına çanak tutmak yerine öncelikle gazetemizde alınan rüşveti ve bu skandalın ortaya çıkmasıyla sıkışıp rüşveti nasıl legalize etmeye çalıştıklarını açıklamalıdır.
İ. Hüseyin Yıldız ve Işık Kansu, ‘olmayan yönetim kurulu kararına’ nasıl imza attıklarını açıklamalıdır.
Sayın Coşkun ve ekibi, Türkiye’de çok tanınan bir iş insanına yıllardır danışmanlık yapıp, para almaktadır. Danışmanlık yaptığı kişi ve yapılarla ilgili Cumhuriyet Gazetesi’nde aleyhte haberlerin girmesine engel olmuş mudur olmamış mıdır? Şirket kurmak değil, Cumhuriyet’i şahsi çıkarlar için kullanmak sorgulanmalıdır. Bu ve benzeri konulara ilişkin ayrıntılar kamuoyu ile paylaşılacaktır.
Vakıf Genel Sekreteri Işık Kansu, kimliklerini sır gibi sakladığı iki kişiyi aracı kılarak eşsiz Cumhuriyet arşivini satma operasyonunu sessizce yönetmiştir. Şimdi yine kendi bilindik yöntemleriyle çevresindekileri yönlendirmekte, içi boş yazılarla ‘hanut sistemlerini’ ortaya çıkaranları hedef göstermeye çalışmaktadır.
Kansu’yu suç duyurusu dosyalarına giren İ.H ve Y.K’nin kim olduklarını, kimlerle bağlantılı olduklarını açıklamaya davet ediyorum. Kansu’yu Cumhuriyet Vakfı’nın malı olan Cumhuriyet Kitapları’na, satmayan kitapları bastırıp gelirin tek kuruşunu dahi vakfa aktarmadığını, bunu hangi sebeplerle yaptıklarını açıklamaya davet ediyorum. Hangi belediyelerle kitap alışverişi için ilişki kurduklarını ve kitap sattıklarını açıklamaya davet ediyorum.
Rüşvet skandalı 500 bin TL ve çikolata kutuları ile sınırlı değildir. Rakamın 10 milyon olduğu konusunda deliller mevcuttur. Yakında kamuoyu ile paylaşılacaktır. Şimdiden ortakların kendilerini açıklamasını talep ediyorum.
Namuslu gazetecilik faaliyeti sürdürebilmek adına bir medya şirketi kurduğumuz doğrudur. Teknik olarak önde görünsem de bu yapılanma bir gazetecilik hareketidir. İçinde değerli gazetecileri barındırmaktadır. Etik çerçevede gazetecilik yapmak isteyen tüm gazetecilere kapısı açıktır. Çok yakında onurlu gazeteciliğin nasıl yapılacağını bu platform ortaya koyacaktır.
Şişli Belediyesi’nde dönemin başkanının ısrarı üzerine görev yaptığım zaman aralığında neler yaşandığına en iyi tanık İ. Hüseyin Yıldız ve Cumhuriyet’teki çok tanınan bazı gazetecilerdir. (İ.Hüseyin Yıldız’a Filizli Köşk’teki sabah kahvaltısında neler konuşulduğunu hatırlatmak isterim)
Hayri İnönü ile ters düşmemimizin sebebi etik dışı mafyatik olaylara göz yummasıydı. İstifa ederek ayrıldım. Kamuoyu ve parti baskısıyla şikâyetçi olmak zorunda kaldı. Beraat ettim, olaylara ilişki delillerin de gerçek olduğu anlaşıldı.
Son olarak hayatını kaybeden değerli bürokrat Cemil Candaş Bey, benim dönemimde Şişli Belediyesi’nde görev yapmamıştır. Ölümünden sonra genel soruşturmada bilgime başvurulmuştur. Cumhuriyet’in içine düşürüldüğü durum ve sorumluları hakkında delilleriyle birlikte kamuoyuna yakında açıklama yapacağımı bildiririm.
Saygılarımla
Ali Adnan Aslan“
GÜNCEL
12 Mart 2025GÜNCEL
12 Mart 2025SİYASET
12 Mart 2025MEDYA
12 Mart 2025SİYASET
12 Mart 2025GÜNDEM
12 Mart 2025GÜNDEM
12 Mart 2025