Mehmet Barlas 81 yaşında öldü.
Bir süredir özel bir hastanede tedavi gören Sabah Gazetesi yazarı Barlas, hayatını kaybetti.
Mehmet Barlas 81 yaşında hayatını kaybetti. Barlas, rahatsızlığı nedeniyle bir süredir hastanede tedavi görüyordu.
Birkaç gün önce de Engin Ardıç vefat etmişti…
Mehmet Barlas da tıpkı Engin Ardıç gibi her devrin adamıydı.
Sistemin sesi oldu hep. Yandaş Sabah gazetesinin başyazarıydı.
Gün geldi “CHP kapatılabilir” dedi, gün geldi “Erdoğan’ın mutluluğu hepimizin mutluluğudur” dedi.
Her dönemde basında yer buldu. İktidara yakın oldu…
Mehmet Barlas, 1942’de Ankara’da doğdu. 1971’de İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. Türkiye Milli Talebe Federasyonu’nda basın komisyonu başkanlığı yaptı. Gazetecilik ile öğrencilik döneminde babasının kurucusu olduğu Son Havadis gazetesinde tanıştı. Cumhuriyet gazetesinde profesyonel gazeteciliğe başladı. 12 Mart sonrası gazeteden çıkarıldı. Daha sonra İsmail Cem’in genel müdürlüğü döneminde TRT’de iç ve dış haberler danışmanlığı yaptı…
Türkiye’de yayımlanan gazetelerin hemen birçoğunda çalıştı.
Son Havadis, Cumhuriyet, Günaydın, Milliyet, Güneş, Tercüman, Hürriyet, Türkiye, Sabah, Yeni Şafak, Zaman, Star, Akşam ve Posta gazetelerinde köşe yazarlığı yaptı.
Aynı zamanda çeşitli dönemlerde Star TV, atv, Show TV ve TGRT’de günlük haber yorumculuğu yaptı. 2003 yılında kızı Ela Barlas ile haber programı hazırladı ve sundu.
2008’de kısa bir süre Atv’de ana haber bülteni sunuculuğu yaptı.
NTV’de Emre Kongar’la birlikte ‘Yorum Farkı’ adında bir program yaptı.
NTV’de ve NTV Radyo’da Oğuz Haksever ile beraber ‘Makam Farkı’ adlı programı yaptı.
Her dönem yeri oldu, yerinin hakkını “sistem” adına ödedi.
Basın tarihindeki rolü birçok örneği de barındırıyor. Ve bugün medyada köşeleri tutan, ekranları parselleyen bir çok isim onun yolunda ilerliyor. Barlas’ın izlediği yolda emin adımlarla ilerliyorlar. Oturdukları koltuk, kartvizitleri ve sistem içindeki yerlerini korumak için nasıl bir yol izleyeceklerini Barlas ve onun gibi gazetecilerden öğrendiler.
Duruma uygun hareket etme, gerektiğinde keskin dönüşler… Hepsi itinayla örnek alınabilir.
TRT’de İsmail Cem döneminde CHP’nin bu ‘altın çocuğu’ydu.
12 Eylül darbesi olunca en hızlı 12 Eylülcü ve Özalcı oldu.
Liberal bir aydındı artık. Kamuculuğa savaç açtı. Özelleştirmeleri övüp durdu.
IMF’nin acı reçetelerini, Beyaz Saray’ın siyasi programının Türkiye’ye biçtiği rolü yaldızlı sözlerle yere göğe sığdıramadı.
ATV’de günlük yorumlar yaptı. Buradan ayrıldı ve bu kopuşu 28 Şubat sürecine bağladı. Daha sonra TSK, Barlasların bir numaralı hedefi haline geldi.
Döneme uygun davrandı Mehmet Barlas. Ya da daha güncel adıyla “zamanın ruhunu yakaladı”.
Kendisiyle bir süre çalışan gazeteci Ayşenur Arslan da bir yazısında ‘Barlas olmanın dayanılmaz hafifliği’nden söz ediyor ve ekliyordu:
“Dün Gülen’in önünde eğilip, bugün muhalifleri FETÖ’cü diye suçlamak… Okuyucusuna yalan söylemek… Her devrin iktidarına yakın olmak uğruna Ecevit’ten Evren’e, Demirel’den Erdoğan’a ve Gülen’e uzanan bir ‘çeşitlilikte’ hareket edebilmek…
Barlas olmak kolay değil. Böyle dans edebilmek için hafif olmanız gerekiyor. Çok ama çok hafif!”
GÜNCEL
27 Kasım 2024GÜNCEL
27 Kasım 2024SİYASET
27 Kasım 2024MEDYA
27 Kasım 2024SİYASET
27 Kasım 2024GÜNDEM
27 Kasım 2024GÜNDEM
27 Kasım 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.