DOLAR 36,5952 0.01%
EURO 39,9751 -0.02%
ALTIN 3.438,270,29
BITCOIN 29870970,60%
İstanbul
18°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

CHP Kurultayı – Kılıçdaroğlu: “Bir sonraki kurultayda aranızda oturacağım”
  • detaytv.com
  • Siyaset
  • CHP Kurultayı – Kılıçdaroğlu: “Bir sonraki kurultayda aranızda oturacağım”

CHP Kurultayı – Kılıçdaroğlu: “Bir sonraki kurultayda aranızda oturacağım”

CHP'de bin 366 kurultay delegesi, yeni genel başkanı belirlemek için sandık başında.

ABONE OL
4 Kasım 2023 16:45
CHP Kurultayı – Kılıçdaroğlu: “Bir sonraki kurultayda aranızda oturacağım”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Divan başkanlığını Ekrem İmamoğlu’nun yaptığı kurultayda, 13 yıldır genel başkanlık görevinde olan Kemal Kılıçdaroğlu ile Grup Başkanı ve Manisa Milletvekili Özgür Özel yarışıyor. Daha evvel adaylıklarını açıklayan PM Üyesi İlhan Cihaner oylamanın başlamasına saatler kala, eski PM Üyesi Örsan K. Öymen ise kürsüde yaptığı konuşmanın ardından adaylıktan çekildiler.

CHP’nin 38. Olağan Büyük Kurultayı, “İkinci yüzyılda demokrasi ve birlik kurultayı” sloganı ile yapılıyor.

Olağan kurultayın yapıldığı salonda sahne karşısında tribünlerin sağ tarafında Özgür Özel destekçileri ve sol tarafında da Kemal Kılıçdaroğlu destekçileri hazır bulundu.

KEMAL KILIÇDAROĞLU: “SİZLERİ ZAMAN ZAMAN ÜZDÜM AMA UTANDIRACAK BİR ŞEY YAPMADIM”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı konuşmada öne çıkanlar şunlar:

“Değerli yoldaşlarım; bu yıl partimizin yüzüncü yılı. Yüz yıllık tarihimiz içinde yılmadık, direndik. Türkiye’de hiçbir partiye nasip olmayacak bir tarihi yaşıyoruz. CHP’yi yüz yıl yaşatan gerçek, kuruluşunun savaş meydanlarında Kuvâ-yi Milliyecilerin kurduğu bir partiyiz. Biz hiçbir evladımızın ytağa aç girmemesi için mücadele eden bir partiyiz. Herkesin kimliğine, yaşam tarzına saygı duyan bir partiyiz.Bizim kurultaylarımız her türlü düşüncenin özgürce tartışıldığı kurultaylardır. Tartışmaları zaaf olarak gören değil, canlılık olarak gören bir gelenekten geliyoruz. Onların kurultayları ise haber değeri taşımaz.

Üç temel noktayı ifade edeyim.

Bir; partinin yükünü taşıyan örgütlerdir. dolayısıyla örgütler partimizin temel taşlarıdır.

İki; hiç kimse örgütün otoritesini, gücünü dayanışma ruhunu asla tartamaz.

Üç; ben dahil hiç kimse kendisini partinin üzerinde göremez. Sevgili örgütüm; biliyorum sizleri zaman zaman üzdüm ama asla utandıracak bir şey yapmadım.

TÜRKİYE’YE İLİŞKİN 7 TESPİT

7 madde halinde ülkenin içinde bulunduğu tabloyu ilginize sunacağım:

1. Bugün içinde bulunduğumuz koşullarda anayasa fiilen askıya alınmıştır.

2. Saray devleti çoklu organ yetmezliği ile karşı karşıyadır.

3. Yoksulluğu yaymak ve derinleştirmek, milyonları yardıma muhta hale getirmek Saray’ın politikası haline gelmiştir. Yoksulluk bir anlamda kabullenerek sürdürülebilir bir kültür haline dönüştürülmüştür. Türkiye’yi öyle bir noktaya getirdiler ki yasa dışı zenginleşme hayranlıkla izlenir hale geldi.

4. Türkiye fiilen yarı açık cezaevine dönmüş durumdadır.

5. İktidarda kalmak için her türlü hile ve sahtekarlığı yapmak Saray’ın politikası haline gelmiştir.

6. Bir kan denizine dönüşen Filistin’de bile Türkiye’nin sözü geçmemektedir

7. Türkiye, para karşılığı yanlış dış politikalar sonucu sığınmacı deposu haline dönüştürülmüştür.

Bu 7 madde tablonun bir yüzüdür. Saray’ın ahlaki ve siyasi meşruiyetinin artık sorgulanması gerekir.

Bu tablonun diğer yüzü, biz CHP’lilere verilen görevi göstermektedir. Bu ülkeye gerçek anlamda demokrasiyi getirmek ve var olan sorunları çözmek durumundayız. Elbette bütün bunlar olurken asla umutsuzluğa kapılmayacağız. Biz umudumuzla, tarihe yön vereceğiz. Atatürk “Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır” der. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim. Bu salondaki hiç kimsenin umudunu yitirmeye yetkisi de hakkı da yoktur…”

ÖRSAN ÖYMEN: “CHP SAĞA KAYDI”

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının ardından kürsüye CHP Genel Başkan Adayı Örsan Kunter Öymen çıktı. CHP’nin sağa kaydığını dile getiren Öymen, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nu eleştirdi. Öymen’in açıklamaları şöyle: “Sevgili partililer burada gerçekleri olduğu gibi ortaya koymamız gerekiyor. Teşhisi doğru koymamız gerekiyor. Sayın genel başkanımız sırtından hançerlendiğini söyledi. 12 seçim kaybedildi. Hepsinde mi sırtından hançerlendi. Böyle bir şey olabilir mi arkadaşlar? Dünyanın hangi ülkesinde görülmüş 13 yılda 12 seçim kaybedilmiş, buna rağmen genel başkanlık koltuğunda oturmak nasıl açıklanabilir?

Bu seçimlerin kaybedilmiş olmasının birçok nedeni var. Elbette ki AKP’nin baskıları da bu nedenlerden birisidir. Fakat parti içi demokrasinin olmaması, kararların oligarşik bir yağı tarafından alınması birçok lojistik, stratejik, ideolojik hataya sebep olmuştur.

39 MİLLETVEKİLİNİ OYU YÜZDE 2-3’Ü GEÇMEYEN PARTİLERE HEDİYE ETTİK”

39 milletvekilini oyu yüzde 2-3’ü geçmeyen partilere hediye ettik. Böyle bir şey olabilir mi? Şimdi Anayasa değişikliği olacak AKP’nin dikta rejimini pekiştirmeye yönelik Anayasa değişikliği gündeme geldiğinde bu milletvekilleri AKP ile işbirliği yaparsa bunun sorumlusu kim olacak? Bizim üyeleri parti içi demokrasi sürecine katmamız gerekiyor. Örgüte sahip çıkmamız gerekiyor. Genel Merkez örgütün ağası değildir, Genel Merkezin örgütün sözcüsü olması gerekiyor.

“GENEL BAŞKAN SOLU HAYIRSEVERLİK ZANNEDİYOR”

Sayın Genel başkan değişimcilerin sağ sol nedir bilmediğini söyledi. Kimi kastetti bilmiyorum. Bizi kastediyorsa, ben sayın genel başkana solun ne olduğunu anlatabilirim. Sayın genel başkanın söylediği doğru değildir sevgili arkadaşlar. Parti sağa kaymıştır. Sol ekonomik politikalar, özelleştirme konusu, vergi politikaları, sendikalarla ilişkiler, eğitim-sağlık konusu. Genel Başkanımız solu hayırseverlik zannediyor. Hayırseverlik değildir sol. Sol düzeni değiştirmektir. Laiklik ilkesi yönetim tarafından ihmal edilmiştir. AKP din devleti kuruyor ve biz buna karşı çıkamıyoruz. Biz bunu kabul etmiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik ve sosyal hukuk devletidir.”

ÖZGÜR ÖZEL’DEN MEMLEKETİN DÖRT BİR YANINA SELAM

kullandı.

MEMLEKTİN DÖRT BİR YANINA SELAM GÖNDERDİ

Özgür Özel’in açıklamalarından satır başları şu şekilde: “Rize Pazar’da biri uyandı bu sabah. Isparta Yalvaç’ta, Edirne Keşan’da biri uyandı bu sabah. Tekirdağ Malkara’da Sinop Erfelek’de biri uyandı bu sabah. Konya Taşkent’te 81 ilde 973 ilçede biri uyandı bu sabah. Biri uyandı gitti partiyi açtı, televizyonu açtı, çayı demledi ve dedi ki ‘Birazdan gelir bizimkiler kurultayı izleriz’ dedi. Baba evimizde çayı demleyenlere, bacayı tüttürenlere, bayrağı sallayanlara kurultayımızdan selam olsun. Memleketim Manisa’ya ikinci memleketim deyince kafasındaki kasveti çıkarıp başıma geçiren Ökkeş amcanın Osmaniye’sine, Ecevit’in Zonguldak’ına, sayın Genel başkanımızın Tunceli, Dersim’e, Uşak’ına, Trabzon’a, Karadeniz’e selam olsun. Güzelim Marmara’ya selam olsun. Trakya’ya selam olsun. Van’a, Mardin’e, Güney Doğu’ya selam olsun.

“DEMİRTAŞ’A, KAVALA’YA SELAM OLSUN”

Memleketimin dört bir yanında altı oklu bayrağı sallayanlara, Soma’da, Zonguldak’ta, Bartın’da yerin yüzlerce metre altında çalışanlara, İzmir’de Agrobay’da direnen kadınlara, Silivri’de Bakırköy’de hepimizin yerine yatan Can Atalay’a, Tolga Şardan’a, Osman Kavala’ya, Selçuk Mızraklı’ya, Selahattin Demirtaş’a selam olsun. Sizlerle aynı çatı altında olmak, aynı havayı solumak, aynı partide siyaset yapmak büyük onur. Hepinize merhaba.

Bugün buraya dalları ülkemizin her köşesini saran, yaprakları her bir insanımıza umut olan yüzyıllık ulu çınarımızın gölgesine geldik. Biz geçmişten gelen büyük bir emaneti taşımanın yanında gençlerin gelecek hayalini hedefimiz sayanlarız. Bizler, 1 Mart Tezkeresi’nde ABD’de verdiği sözü tutmak için BOP Eş Başkanının gelip de Meclis’e dayattığı 1 Mart tarihinde görünen tezkerede eğer o olmasaydı 1 milyon ABD postalının ülkemize ayak basacağı Deniz Baykal’ın partisiyiz.

Biz ülkemizi çok partili rejimle barıştıran, kaybettiği ilk seçimden sonra ‘Benim en büyük zaferimdir’ diyebilen ‘Ne ezen ne ezilen’ ve Garp Cephesi komutanı İsmet Paşa’nın partisiyiz.

38. Kurultayımızdayız. Atatürk ilk kurultay olarak toplanan 1927 kongremizin açılış konuşmasında ‘Bu CHP’nin ikinci kurultayıdır’ der. Paşa der ki ‘İlkini Sivas’ta yapmadık mı’ İşte bu ifade bizim kurultayımızı diğer bütün partilerin kurultaylarından farklılaştırır. CHP Kurultayları sadece kendi partimiz için değil ülke siyasetini de şekillendirir, şekillendirmiştir. Biz bugün sadece partimize genel başkan seçmeye gelmedik. Yeni bir hikayeye başlamak, Türkiye siyasetini yeniden şekillendirmek için buradayız. Özellikle tarihimizdeki iki büyük kurultay memleketimizin önüne önemli hedefler koydu ve partimizi iktidar yaptı.

“PARTİMİZ 44 YILDIR AĞIZ TADIYLA İKTİDAR OLAMADI”

Burada bize ve kendinize yeni bir görev vereceksiniz. Bu görev Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında CHP’yi yeniden iktidar yapma görevidir. Partimiz, 1979’dan bu yana 44 yıldır ağız tadıyla iktidar olamadı. İyi niyetli çabalara rağmen 44 yıldır bunu yapmayı beceremedik. Aslında ikinci yüzyılın ilk kurultayındayız. Ben sizi sadece bir genel başkan, bir parti meclisi seçecek 38. Olağan Kurultay’ın delegeleri olarak görmüyorum. Ben bugün tribünlere baktığımda, sahaya baktığımda sizlerin gözlerinin içine baktığımda parti tarihini bilen, her biri tertemiz, sosyal demokrasiyi benimsemiş, pırıl pırıl partilileri, gençleri görüyorum. 44 yıldır delegelerimizin verdiği görevi yerine getiremediğimizden hem partimiz hem ülkemiz bedeller ödedi. CHP iktidar olmadıkça ardı ardında sağ partiler ülkeyi yönettiler.Bugüne dek değişimi başaramadığımız, iktidar olamadığımız için kuruluşunda büyük rol oynadığımız Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına çürümüş bir adalet sistemiyle, yarısı yoksulluk sınırının altında yaşayan bir nüfusla giriyoruz. CHP’nin seçim kaybının maliyeti deyince bazı arkadaşlarımız dar bir çerçeveden bakıp ‘Hepimiz oradayız, hesabı neden sadece Kemal bey ödüyor’ diyor. Hesabı ne Kemal bey ödüyor, ne Özgür Özel. Ancak hesabı dünyanın en güzel ülkesinde yaşadığı halde dünyanın başka ülkelerinde hayal kuran gençlerimiz ödüyor. Cumhuriyet yas tutma rejimi değildir. Marifet yas tutulacak acıları bitirecek, yas tutan yaşlı gözlerin yaşını silmek. Anaları da çocukları da babaları da güldürmektir Cumhuriyet.

HELALLİK İSTEME YOLCULUĞU”

Sokağın sesini duymazdan gelemeyecek yüreklerimiz, umutsuzluğa kapılmayacak delegelerimiz var. Biz altı okumuzdan mahçup olmayacak, sokaktan ve meydandan korkmayacak bir parti anlayışına hızla evrilmek durumdayız. Biz kaybedilen seçim sonrası hiçbir şey olmamış gibi davranılmasına, hatta bu ağır yenilginin sorumluluğunun alınmamasına karşı çıkanlarız. Bir yolculuktayız, bu ‘Sana Söz’ deyip yola çıkıp boynunu büktüklerimizden helallik isteme yolculuğudur.

CHP ‘FİLİSTİN SORUNUNU ÇÖZECEĞİM’ DEYİNCE GAYRICİDDİ ALGILANIYOR”

Bakın Orta Doğu yine bir ateş çemberi. Bir terör örgütü olan Hamas’ın sivillere attığı füzeler ile yaptığı katliam İsrail’in devlet terörüne dönüştü. Biz CHP olarak terörün her şekline ve İsrail’in devlet terörüne asla ve asla seyirci kalamayız. CHP, kısa bir süre önce yapılan seçimi kazanamamışken, iktidarı bize devredin Filistin sorununu çözeceğim deyince toplumda gayriciddi olarak algılanıyor.

KILIÇDAROĞLU’NA ‘HANÇER’ YANITI: “BİZİM PARTİDE KILIÇ DA OLMAZ”

Hiç üstüme alınmadım. CHP’de hançer yok, hançerleyecek de kimse yok. En iyi siz bilirsiniz ki ne partide ne partililer de hançer olmaz ama kılıç da olmaz. Hani seçimlere iki gün kala sizin atadığınız önce Atatürk’e sonra önceki genel başkanımıza laflar eden kadını sorduğum dediğiniz Hasan Cengiz bir kılıç getirmiş. CHP’de danışmanım diyen ama profil resminde Recep Tayyip Erdoğan olup değişim diyenlere kılıç çekenlerin alnını karışlarım.”

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r