Önce kimilerinin görmek istemediği bir gerçeği, “Mevsimlik Tarım İşçileri” konusunu yeniden dile getirelim.
Her yıl sayıları milyonlarla ifade edilen gezici mevsimlik işçiler; Şanlıurfa, Adıyaman, Diyarbakır, Batman, Mardin, Şırnak gibi iller başta olmak üzere Doğu ve Güneydoğu Bölgesi’nden ilkbahardan başlayıp sonbahara kadar Türkiye’nin farklı bölgelerine çalışmaya giderler.
Mevsimlik tarım işçiliğine giden Suriyeli göçmen sayısı ise son yıllarda oldukça yüksek.
Mevsimlik işçilerin çalışma takvimi ise ürünlerin hasat zamanına göre belirlenir.
Çözüm Bulunmayacak Mı
Mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşulları, ilk defa 2010/6 sayılı Başbakanlık Genelgesiyle düzenlenmişti. Daha sonra koronanın çıkışıyla 2017 yılında mevsimlik tarım işlerinde yapılabilecek hizmetler Başbakanlık’ın 2017/6 sayılı Genelgesi ile yenilenmişti.
Uzmanlar, genelgeye göre, mevsimlik tarım işçilerini göç alan ve veren illerde, 2020 yılı için hazırlanan eylem planlarında, virüs salgını koşullarında alınabilecek ek önlemlerin de düşünülmüş olması gerektiğini belirtmişlerdi.
Bu kapsamda göç veren illerde;
“1. İşçilerin gidecekleri yöreler, o yörelere gidecek işçi sayıları, beraberlerinde götürecekleri ailenin diğer bireylerinin yaşları ve sayıları hakkında net bilgi toplanarak, gidilecek illere bildirilmesinin sağlanmasını,
2. Virüse karşı korunmaları amacıyla, göç edecek ailelerin sokağa çıkma ve seyahat yasağı bulunan 65 yaş üstü yaşlılarının ikna edilerek evlerinde ve / ya da olanaklar ölçüsünde otellerde varsa huzurevlerinde kalmaları, göçe katılmamaları sağlanmaya çalışılmasını,
3. Evlerinde aile büyükleriyle kalmaya ikna edilen okul çağındaki çocuklar için, uzaktan uygulanan eğitim çalışmalarında eksik kalmış ya da yararlanamamış çocukların eksikliklerinin kapatılabilmesi amacıyla İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile birlikte olanaklar geliştirilmesini,
4. Gidecek işçilerin ve aile fertlerinin virüs taramasından geçirilmesi sağlanarak, virüs saptananların ve aile üyelerinin karantina altına alınarak göç etmeleri önlenmesini, Mevsimlik tarım işleri, yegâne gelir kaynağı olduğundan, gelir kayıplarını telafi edebilecek tedbirler alınmasını,
3. Tarım işçilerinin ikamet ettikleri yerlerden çalışacakları yöreye nakillerinin, virüsten korunma kuralları çerçevesinde uygun vasıtalarla yapılmasına özen gösterilmesini,
4. Virüs salgınından korunma bağlamında tarım işçilerinin araçlarda, yerleşkede, işyerlerinde sosyal mesafe anlayışı ile başta el olmak üzere kişisel temizliğin önemi vb. konularda İl Halk Sağlığı Müdürlükleri’nden alınacak destekle bilgilendirilmelerinin sağlanmasını,
Göç alan illerde ise;
1. Valiliklerce, mevsimlik tarım işçilerinin yoğun olarak çalıştığı yerlerde; eğitim ve sosyal faaliyetleri ile işçilerin temel ihtiyaçlarını giderebilecekleri ortak kullanım alanları ve barınmalarının sağlıklı donanımlara sahip geçici yerleşim alanlarından oluşturulmasını,
2. Aileleriyle birlikte gelen eğitim çağındaki çocuk ve gençlerin eğitimlerine katkı verebilecek organizasyonların düşünülmesini,
3. Mevsimlik tarım işçilerinin salgın hastalıkları dahil her türlü sağlık taramaları ve hizmetlerinin yapılmasını,
4. Mevsimlik göç eden işçileri çalıştıracak işverenlere, gelenlerin virüs salgınından uzakta kalabilmeleri için çalışırken dikkate alınması gereken sosyal mesafenin önemi ile başta el temizliği olmak üzere kişisel temizliğin ve beslenmenin öneminin anlatılmasını,
5. Mevsimlik tarım işçilerinin 18 yaş altındaki çocuklarının çalıştırılamayacağının işverenlere anlatılmasının sağlanmasını” dile getiriyorlar.
Genelge ve uzmanların belirttiği önlemler güzel de, asıl sorulması gereken sorular acaba ne olmalı?
Mevsimlik Tarım İşçileri Açışından Çağrıda Çözüm Var Mı?
Şunlar sorulabilir mi?
Çözüm ne?
Çözümün birinci ayağı, “Bölgede Sosyal Devlet İlkesi”nin gerçekleştirilmesi. Bunun birbiriyle bağlantılı üç aşaması var, nedir bunlar?
İkinci ayağı da, giderek güçlenen dinsel eğitim yerine Türkiye’de Cumhuriyet ile başlatılan ulusal ve laik eğitim ve eğitim birliği ilkesinin yeniden güçlü bir şekilde yaşama geçirilmesi.
Aslında, değinilen konular salt Doğu ve Güneydoğu’yu değil, bütün Türkiye’yi ilgilendirmiyor mu?
Yazımı sonlarken bir konuyu da ifade etmek isterim. “Çağrıda, Kürt Köylüsünün Sorunlarının Çözümü Konusu Var Mı?” makalemden sonra çok az da olsa kimi okurlarımdan “bölgede feodalizm yoktur” şeklinde eleştiriler aldım.
“Yoktur” diyenlere küçük bir anımsatma yapayım;” Narin Güran cinayetinden sonraki suskunluk, bölgede var olan feodalitenin yansıması olan feodal kültürün sonucu değil mi?”
GÜNCEL
14 Mart 2025GÜNCEL
14 Mart 2025SİYASET
14 Mart 2025MEDYA
14 Mart 2025SİYASET
14 Mart 2025GÜNDEM
14 Mart 2025GÜNDEM
14 Mart 2025Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.