Uruguay’ın eski Devlet Başkanı José Mujica (El Pepe) 13 Mayıs 2025’te, 90. doğum gününden bir hafta önce, Montevideo’nun eteklerindeki çiftlik evinde sonsuzluğa uğurlandı. Ancak Türkiye gazeteleri ve medya dünyamız yeterince ilgi göstermedi.
Kimdi, halk arasındaki lakabıyla El Pepe?
El Pepe’yle ilgili yazı ve haberlerde, salt iki özelliği yansıtılmış.
Birincisi; dünyanın en mütevazı liderlerinden biri olması, ikincisi ise sade yaşamı, dürüstlüğü ve halkına adanmışlığıyla dünyaya ilham vermesi.
Ancak, eksik!
Kanımca, ‘El Pepe’nin en önemli özelliği; kapitalizme karşı yaşamı boyunca mücadelede bulunması yanı sıra sistemin üretim ve tüketim ilişkilerinin insanı nasıl köleleştirdiğini ortaya çıkaran son yüzyılın bir filozof önder olması.
Dilerseniz yaşamını kısaca özetleyelim.
El Pepe, Uruguay’da Tupamaros’un eski bir gerillasıydı. 1970’ler ve 1980’lerdeki askeri diktatörlük sırasında 12 yıl boyunca işkence gördü ve hapsedildi. Sol kanat partilerinden oluşan Geniş Cephe koalisyonunun bir üyesi olan El Pepe, 2005-2008 yılları arasında Hayvancılık, Tarım ve Balıkçılık Bakanı olarak görev yaptı. 2009 başkanlık seçimlerini kazanarak 1 Mart 2010’da cumhurbaşkanı oldu.
Cumhurbaşkanlığı sırasında büyük çoğunluğun yaşamını iyileştirmek için reformlar yaptı. Yoksullukla mücadele, eğitim ve sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi gibi alanlarda önemli adımlar attı. Ülkenin sendikalarını güçlendirdi ve asgari ücretleri önemli ölçüde artırdı.
El Pepe, insan mutluluğuna katkıda bulunmayan maddi malları istiflemeye odaklanan kapitalizme karşı tavır geliştirdi. Felsefi yaşam tarzı nedeniyle değindiğim üzere “Times Higher Education, 2015” kendisinden “Filozof Başkan” olarak bahsedildi.
EL Pepe’nin “Filozof Başkan” nitelendirilmesi boşuna değildi.
Birkaç örnek verelim.
2013’te El Pepe, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 68. oturumunda; ekonomiye ve piyasalara zincirlenmiş yaşamlar yerine, insan ilişkileri, sevgi, dostluk, macera, dayanışma ve aile üzerine kurulu yaklaşımlarla sadeliğe geri dönülmesi çağrısında bulundu.
2014’te Meksika’da düzenlenen 28. Guadalajara Uluslararası Kitap Fuarı’nda yaptığı bir konuşmada: “Burada çok sayıda genç insan olduğunu görüyorum; yaşlı bir adam olarak, küçük bir tavsiye: Hayat bize birçok tuzak, birçok engel koyabilir, hayatta, aşkta, toplumsal mücadelede binlerce kez başarısız olabiliriz, ancak eğer onu ararsak, tekrar ayağa kalkıp yeniden başlamak için gücümüz olur. Günün en güzel yanı, doğmasıdır. Gece geçtikten sonra her zaman bir şafak vakti vardır. Bunu unutmayın çocuklar. Tek kaybedenler, savaşmayı bırakanlardır” demişti.
Yaşamı, mücadeleyi ve umudu bundan daha güzel tanımlamak olası mı?
El Pepe, cumhurbaşkanlığı döneminde lüks ve gösterişten uzak, sade bir yaşam sürdürdü. Başkanlık konutunda yaşamak yerine, eşi Lucía Topolansky ile birlikte Montevideo’nun dışındaki mütevazı çiftlik evinde yaşamaya devam etti.
1987 model Volkswagen Beetle arabasıyla seyahat etti ve maaşının büyük bir kısmını yoksullara bağışladı.
El Pepe,CHP’nin davetiyle 2015’te İstanbul’a geldiğinde de ziyareti boyunca 1973 model bir Vosvos’a binmiş ve eşiyle Taksim’de üç yıldızlı bir otelde konaklamıştı.
Bir söyleşisinde “Siyaset para biriktirmek için değildir. Parayı çok sevenlerin ticaretle ilgilenmesi gerektiğini düşünüyorum” demişti.
Gözaltında kaybolan çocuklarının akıbetini sormak için her hafta Galatasaray Meydanı’nda toplanan Cumartesi Anneleri’nin oturma eylemine de katılmıştı.
Kültürde El Pepe
Sırp film yönetmeni Emir Kusturica 2018’de gösterime giren “El Pepe, una vida suprema” adlı film yaptı.
2014’te İtalyan yazar Frank Lodice, El Pepe’nin yaşamına odaklanan ‘Breve dialogo sulla felicità’ adlı kitabı yazdı.
Uruguaylı film yönetmeni Álvaro Brechner’in 2018 yapımı A Twelve-Year Night (La noche de 12 años) filmi, El Pepe’nin askeri diktatörlük altında 12 yıl süren hapis cezasının öyküsüydü.
2021’de Caro De Robertis, El Pepe için “Başkan ve Kurbağa” adlı bir romanı kaleme aldı.
El Pepe, yaşamının son demlerinde birlikte yaşadığı ve tek gözü olmayan köpeği Manuela’nın yanına gömülmek istediğini söylemişti. Bu vasiyeti, insanlara, sadeliğe ve sadakate verdiği değerin bir yansımasıydı.
El Pepe, anısıyla okyanus ötesinden de Türk toplumcularına başka bir düzenin olası olduğunu göstermeye devam edecek.
Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı
GÜNCEL
16 Mayıs 2025GÜNCEL
16 Mayıs 2025SİYASET
16 Mayıs 2025MEDYA
16 Mayıs 2025SİYASET
16 Mayıs 2025GÜNDEM
16 Mayıs 2025GÜNDEM
16 Mayıs 2025Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.