DOLAR 41,3624 0,44%
EURO 48,5636 0,74%
ALTIN 4.931,740,66
BITCOIN 4781826-0,23%
İstanbul
24°

PARÇALI BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

X
Münevver Metin yazdı: Hafıza-i Beşer

Münevver Metin yazdı: Hafıza-i Beşer

Münevver Metin yazdı...

ABONE OL
13 Haziran 2025 21:16
Münevver Metin yazdı: Hafıza-i Beşer
0

BEĞENDİM

ABONE OL

“Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür.”
Ne kadar da doğru bir sözdür bu. İnsan hafızası, unutkanlıkla maluldür, yani kusurludur. Tıpkı bir elek gibi, bazı şeyleri tutar, bazılarını ise hiç acımadan akıp gitmeye bırakır. Bazen bu durum can sıkıcı, hatta yıkıcı olabilirken, bazen de hayatın devamlılığı için bir lütuf niteliği taşır.

Peki, insan neden unutur?

Bilimsel açıklamaları bir yana bırakırsak, unutmak bir nevi koruma mekanizması olabilir. Yaşadığımız her anı, duyduğumuz her sesi, gördüğümüz her görüntüyü kusursuzca hatırlasaydık, zihnimiz altından kalkamayacağı bir yükün altında ezilmez miydi? Travmaları, acıları, pişmanlıkları sonsuz bir döngüde yaşamak yerine, zamanın süzgecinden geçmelerine izin vermek, ileriye bakabilmemiz için bir gereklilik belki de. Unutmak, bazen de bir arınma, bir hafifleme halidir.

Ancak unutkanlığın karanlık yüzü de vardır. Unutulan bir randevu, kaybedilen bir eşya, ya da daha da kötüsü, verilen bir sözün akıldan çıkması… Bunlar, günlük hayatımızda karşılaştığımız küçük aksaklıklar. Daha büyüğü ise, tarihin sayfalarında unutulan acılar, tekrarlanan hatalar. Eğer bir toplum, geçmişindeki acıları unutursa, aynı acıları tekrar yaşama riskiyle karşı karşıya kalır. Bu yüzden kolektif hafıza, bir milletin, bir topluluğun varoluşunda kilit bir rol oynar. Müzeler, anıtlar, destanlar, o hafızayı canlı tutmak için vardır.

Unutkanlık, aynı zamanda kişisel dönüşümün de bir parçası olabilir. Geçmişte takılıp kalmak yerine, yeniye yer açmak için bazı anıların solmasına izin vermek gerekir. Bir ilişkinin bitimi, bir iş değişikliği, hatta sadece eski bir alışkanlığı terk etmek… Tüm bunlar, zihnimizin bir nevi “sıfırlanma” ihtiyacını doğurabilir. Önemli olan, neyi unuttuğumuz değil, neyi hatırlamayı seçtiğimizdir.

Günümüzde, teknolojinin gelişmesiyle birlikte hafızamızın bir nevi dışa aktarımı yaşanıyor. Akıllı telefonlarımız, bulut depolama alanları, sosyal medya… Her şey kaydediliyor, belgeleniyor. Unutma eylemi adeta bir “ayıp” haline gelmek üzere. Oysa bu durum, insan hafızasının doğal akışını bozuyor olabilir mi? Her anıyı kaydetme çabası, gerçekten yaşanılan anın tadını çıkarmamızı engelliyor olabilir mi?

Yani hafıza-i beşer isyan ile maluldür. Bu, bir eksiklikten ziyade, belki de insan olmanın bir parçasıdır. Önemli olan, neyi unutacağımıza bilinçli olarak karar vermek ve hatırlamayı seçtiğimiz anıları değerli kılmaktır. Çünkü asıl mesele, her şeyi hatırlamak değil, hatırlanması gerekenleri unutmamaktır.

Derisini değiştiren yılan, ölmeye mahkumdur…

Kalın sağlıcakla.

Münevver Metin

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.