Türk Kimliğine Yönelik Sistematik Saldırılar ve Cevabımız
Balkanlar’da son dönemde yaşanan gelişmeler, artık münferit olaylar olmaktan çıkmış, organize bir Türk düşmanlığı kampanyasına dönüşmüştür. Bu kampanya, tarih tahrifatı, nefret söylemi ve milli kimliğimize doğrudan saldırılarla şekillenmektedir.
Yunanistan’da Atatürk’e ‘Soykırımcı’ Diyen Faşist Mürekkep
23 Nisan 2025’te Greek City Times’ta yayımlanan Paul Antonopoulos imzalı yazı, tarihi gerçeklikleri değil kini anlatmaktadır. Bu yazı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e yönelik bir hakaret değil; milletimizin hafızasına saplanmak istenen zehirli bir hançerdir.
İşte, bu cümleyle hedef alınan kişi, emperyalizmi dize getiren bir halk önderi, Mustafa Kemal Atatürk’tür. Bu kalem, Karaiskakis’i yüceltirken, Anadolu işgaline direnen Türk halkının önderini karalıyor. Bu, gazetecilik değil. Bu, ucuz Yunan faşizminin yeni mürekkebidir.
Yazının devamında Antonopoulos, Atatürk’ü “yakın tarihin en büyük katliamcılarından biri” olarak nitelendirerek, şu ifadeleri kullanıyor: “Atatürk, son yılların en büyük toplu katliamcılarından biri olarak biliniyor.”
Bu tür ifadeler, yalnızca bireysel bir hezeyan değil; Yunanistan’da yıllardır pompalanan Türk karşıtı propaganda düzeninin yeni bir uzantısıdır. Tarihi ters yüz eden, işgali özgürlük, direnişi soykırım gibi göstermeye çalışan bu zihniyetin amacı bellidir: Atatürk’e saldırarak Türk milletinin meşruiyetini tartışmaya açmak.
Ama biz de buradayız, bu coğrafyadayız, tarihi de gerçeği de savunmaya devam ediyoruz.
Bulgaristan Devlet Radyosu’nda Türk Düşmanlığı: Kin Stoyanov ve Anton Mitov Skandalı
Bulgaristan Devlet Radyosu BNR’de yayımlanan “Hristo Botev” adlı programda, yönetmen Kin Stoyanov ile BNR Arşiv Müdürü Anton Mitov’un canlı yayında sarf ettikleri sözler, ülkedeki Türk toplumuna yönelik açık bir nefret söylemidir. Programda şu ifadeler kullanılmıştır: “Türkleri neden sevmiyorum?” “Türklerden neden nefret ediyorum?”
Bu tür ifadeler, yalnızca bireysel görüşler değil; devlet destekli bir nefret söyleminin parçasıdır. Bulgaristan’daki en büyük ikinci etnik grup olan Türklere karşı bu denli açık bir düşmanlık, demokratik değerlerle bağdaşmamaktadır.
Bu skandal, Bulgaristan’daki Türk toplumunun yıllardır maruz kaldığı ayrımcılığın ve ötekileştirmenin bir yansımasıdır. Resmi kurumlarda çalışan Türklerin sayısının azlığı, geçmişte yaşanan zorunlu göçler ve asimilasyon politikaları, bu tür nefret söylemlerinin zeminini hazırlamaktadır.
Yunanistan’daki zehirli kalemle, Bulgaristan’daki ırkçı mikrofonla gelen bu yeni nesil saldırılar karşısında suskun kalmak, suça ortak olmaktır. Artık bu bir dış politika meselesi değil; varoluş, kimlik ve onur mücadelesidir.
Son Sözümüz Net:
Mustafa Kemal Atatürk, soykırımcı değil; emperyalizmi diz çöktüren bir kurtarıcıdır. Türk halkı, işgalci değil; vatanını savunandır. Ve biz, bu gerçeği Balkanlar’a bir kez daha hatırlatırız:
Ne yazarsanız yazın, ne söylerseniz söyleyin… Bu milletin alnındaki bağımsızlık mührünü silemezsiniz!
News
