CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, Cumhurbaşkanının 25 bin öğretmen atama açıklamasının gerçeği yansıtmadığını savunarak, 2024 KPSS ile sadece 15 bin öğretmenin göreve başlayacağını, kalan 10 bin öğretmenin ise en az 2 yıl sonra Milli Eğitim Akademisi aracılığıyla atanabileceğini söyledi.
CHP Milli Eğitim Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Suat Özçağdaş, TBMM Genel Kurulu’nda CHP’nin Grup Önerisi ‘Öğretmen Atamalarında Yaşanan Sorunlar ve Öğretmenlerin Durumu’ üzerine konuştu.
Özçağdaş, şunları ifade etti:
“Türkiye’de 19 milyon öğrencimiz var, 1 milyona yakın kamuda öğretmenimiz var, 200 bine yakın özel sektör öğretmenimiz var ve Adalet ve Kalkınma Partisi iktidar olduğunda sayısı 68 bin olan ve bugün 1 milyona varmış olan atanmayan öğretmenler sorunu var. Geçtiğimiz günlerde Sayın Cumhurbaşkanı 25 bin atama müjdesi verdiğini söylemişti, oysa gerçek 25 bin değil, 15 bin. 2024 KPSS’yle 15 bin öğretmen alınacak, 10 bin ise Milli Eğitim Akademisi’yle en erken iki yıl sonra olacak.
Bu 1 milyon öğretmen ne zaman ve nasıl devlette çalışmaya başlayacak? Aynı şekilde, 100 bin ücretli öğretmenimiz var. Her ne kadar Millî Eğitim Bakanı ‘Ücretli öğretmen diye bir kavram yok’ dese de öğretmenler e-devlette adı ‘ücretli öğretmen’ olan bir sekmeden başvuru yapıyorlar. Bu söylenince e-devletteki sekmenin adı değiştirildi ve böylece sorun çözülmüş oldu! Ömür boyu çalışsalar emekli olamayan, ara ara maaşlarını ödeyemediğiniz, asgari ücretin altında maaş alan bu öğretmenlerin sayısı 100 bin. Eğer 100 bin öğretmen ücretli öğretmen olarak çalışıyorsa devletin 100 binden başlayan öğretmen açığı var demektir ve bu sene siz 15 bin öğretmen atıyorsunuz yani kendi iktidarınızın bile en az atama sayısını gerçekleştiriyorsunuz ve burada son dönemde uzun süre burada tartıştık, mülakat mağdurlarından bahsettik, buradaki bütün vekilleri ziyaret ettiler, iktidar partisi milletvekillerini ziyaret ettiler, muhalefet partisi milletvekillerini ziyaret ettiler. Bin 611 öğretmen ve bu öğretmenlere önce Bakan ‘Böyle bir haksızlık yoktur’ dedi, ‘Nereden çıkıyor?’ dedi, ‘Siyasi eleştiriler’ dedi, ‘Bunları kabul etmiyorum’ dedi ve bugün 15 bin öğretmen atamasıyla aldığınız kararda diyor ki: ‘Sözlü sınav merkezleri atama alanlarına göre belirlenecektir.’ Yani bu ne demek? ‘Ben bir önceki mülakatta atama merkezlerini buna göre yapmadım ve burada sorun yaşadım’ demek. O zaman bu bin 611 öğretmenin günahı ne? Neden bu mülakat mağduru öğretmenleri göreve başlatmıyorsunuz? Buradan iktidara bir kere daha sesleniyoruz: Şimdi, alım yapma koşullarınızı belirlediniz, bu bin 611 öğretmenin gerçekten de mülakat mağduru olduğunu siz de itiraf ediyorsunuz. Bir kere bu bin 611 öğretmene ek kontenjan açıklayın. 15 bin öğretmen ataması, 100 bin öğretmenin olduğu bir ülkede, ücretli öğretmenin olduğu bir ülkede yetmez, bu 15 bin sayısını artırın.
Proje okullar uygulaması, bugün de bunu konuşuyoruz. Proje okullarda 80 bin öğretmen, 5 binden fazla yönetici var. Bir ülkede bir Milli Eğitim Bakanının 85 bin kişiyi tanıması mümkün müdür? 85 bin kişiyi atayan bir Bakanın, bu sene 38 bin kişi, oradan 6 bininin elendiğini söylüyor. Bu 6 bin kişinin performansını 38 bin kişinin içinden bu Bakan nasıl belirlemiş? Bu Bakan geri kalan 900 binin içinden seçilecek 6 bin kişiyi nasıl belirlemiş? Sayın vekiller, burada binlerce insanın hayatından bahsediyoruz, binlerce öğretmen. Dünyanın neresinde Milli Eğitim Bakanının doğrudan kendisinin hiçbir performans kriteri olmadan atama yaptığı görülmüş? Öğrenciler bu okullara sınavla giriyorlar, hepsi birbirleriyle yarışıyorlar ve öğrencilerin büyük bir sınavla girdikleri yere öğretmenler tek bir satır nitelik belirlemesi olmadan, doğrudan Millî Eğitim Bakanı tarafından atanıyor 85 bin kişi. Bu mümkün olmadığına göre bunları kim atıyor? Bunları, yine, belirli bir sendikadan atadığınız müdürler, o sendikanın mensupları ve il, ilçe teşkilatlarından gelen listelerle hazırlıyorsunuz. Bakan gece rüyasında bunları görmediğine göre bu 6 bin kişiyi nasıl belirlemiş bu Bakan? Ve bu umurunuzda bile değil. Ve maalesef 8 Nisan’da Bakan bu 6 bin kişiyi ilan etti ama bu Bakanlık o kadar kötü yönetiliyor ki 10 Nisan’da Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı başka bir norm kadro ilan etti.
8 Nisan’da Personel Genel Müdürlüğü bu 6 bin kişiyi belirliyor, 10 Nisan’da Talim Terbiye Kurulu başka bir şey belirliyor, iki gün sonra ve sonra resen atamaları da durdurmak zorunda kalıyorsunuz ve dönem ortasında yönetmeliğe de uygun olmayan bir şekilde bu atamaları yapıyorsunuz. Doğal olarak 14-15 yaşındaki çocuklar öğretmenlerine sahip çıkmaya çalışıyorlar ve bu çocukların ailelerini arıyorsunuz, tehdit ediyorsunuz, çocukların çevresini polisle jandarmayla kesiyorsunuz, okullara hapsediyorsunuz ve bütün bunları demokrasi adına yutmamızı, demokrasi olduğuna inanmamızı bekliyorsunuz. Türkiye’deki bütün öğretmenleri, kamuda çalışan öğretmenleri, özel sektör öğretmenlerini sefalete mahkûm ettiniz. ‘Ben bu mesleği bir daha seçmezdim’ diyenlerin oranı yüzde 40 ve maalesef öğretmenler sizin bu hatalı politikalarınızın sonuçlarını yaşamaya devam ediyorlar.”
GÜNCEL
15 Ekim 2025GÜNCEL
15 Ekim 2025SİYASET
15 Ekim 2025MEDYA
15 Ekim 2025SİYASET
15 Ekim 2025GÜNDEM
15 Ekim 2025GÜNDEM
15 Ekim 2025