Değişik anlamlarda kullanılan uygarlık özetle bir toplumun, maddi ve manevi varlıklarının, düşünce, sanat, bilim, teknoloji ürünlerinin tamamını birikimli varlığını ifade eder. Her toplum avcı toplayıcılıktan günümüze kadar çok farklı uygarlık aşamalarından geçmişlerdir. Uygar kelimesinin ilk defa yerleşik hayata ilk geçen Türk kavimlerinin kullandığı belirtilir. Her toplum uygarlık yolunda kendince geldiği yaşam düzeyinde kendine özgü farklı bir uygarlık düzeyi vardır. İyi veya kötü diye kültürleri ve uygarlık düzeylerini ayıramayız. Ancak toplumun her yönde gelişmesi, üretmesi ve birikimli kültür ve değerler ile yaşam standartlını yükselteme konuşulur ve o uğurda çabalanır. Herhalde muasır medeniyeler seviyesine çıkma kavramı buradan çıkmış olmalı.
Çağımızın üst yaşam biçimi olan uygarlık yolunda, insani değerleri doğa ile barışık, sürdürülebilir düzeyde standartlara erişmiş bir yaşam artık ülkemiz insanının da en doğal hakkı. Uygar yaşam gereklerine uygun bir yaşam anlayışı ülkemizin her alanında yaşatılması yarın ülkemizin dünyada hak ettiği yeri alamsı bakımından önemli. Medeni insan ilişkileri ve erdemlilikten daha büyük ve değerli bir dayanak yoktur.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsani Gelişme Endeksi Raporuna Göre Arzu edilen Yerde değiliz
Geçmişte günümüze yaşanan istenen ve istenmeyen gelişmeler, ekonomik, eğitim ve sosyal gelişmişlik düzeyimiz dünya ölçülerine göre ülkemizin öngörülerinin gerisinde kaldığını gösteriyor. Türkiye Birleşmiş Milletler (BM) İnsani Gelişme Endeksi raporunda 191 ülke arasında 48. sırada yer aldığı rapor edilmiş. Türkiye’nin bir çok alanda ilk 20’de olması dikkate alındığında daha çok çalışmamız ve eğitim kalitemizi ve insanımızın bilinç düzeyini yukarıya taşımamız gerekiyor.
Her gün üç-dört kadının yakınları tarafından öldürüldüğü, yakın akrabaların tarla, miras yüzünden birbirini öldürdüğü, yoksula varsıl arasındaki makasın açıldığı, eğitimin her düzeyde herkese aynı oranda sağlanmadığı, parası olanın özel okullarda ve kurslar aldığı, çoğunluğunun yılda birkaç gün dahi tatil yapmadığı, çoğunun kitap almadığı, çoğu sofraya ayda bir defa ancak et alınabildiği, insanların çoğunun kendilerine yakışır bir giyim, kuşam, sosyal yaşam ortamından yoksun bir ülke olduğumuzu söylüyor indeksler.
Üniversitelerinin özerklikten uzaklaştığı, orta öğretiminde eğitiminin yaparak/özümseyerek işlenmediği, adaletin ve hukukun tam işletilmediği, insanların kendi rahatlıkla ifade etme, görüş açıklamaktan çekindiği bir ülke olarak anılmak uygarlık yolunda ülkemizi hak ettiği sıraların gerisine düşürmektedir.
Bilinç, Bilgi ve Üretim Temeli Uygarlaşma Araz Edilendir
Bilinçli ve tutarlı davranmak geleceğe emin adımlarla ilerleme bakımından bilgi, bilinç ve farkındalığı yüksek, düşünen, sorgulayan, doğru bildiği ve doğru olanı gerçekleri yapmaya çalışan, yaşamında çağın gereklerine uygun davrana ve/ya davranış sergileyen insan varlığı önemli. Önce özünde kendini sorgulayan, öz disiplin sahibi kendini kontrol etmesini bilen insan aynı zamanda farkındalığı yüksek kişi olarak kendisi kadar çevresine ve doğaya saygılı inşadır. Günlük değil, uzun erimli uygarlık projeksiyonlar çizerek geleceğe yol almaktır. Sözde değil özde uygar insan davranışı sergilemek gerekir. Ülkemizin necip milletine nitelikli, bilinçli, sorumluluk bilinci ile hareket etmesi yakışır.
Prof. Dr. İbrahim ORTAŞ
GÜNCEL
11 Ekim 2024GÜNCEL
11 Ekim 2024SİYASET
11 Ekim 2024MEDYA
11 Ekim 2024SİYASET
11 Ekim 2024GÜNDEM
11 Ekim 2024GÜNDEM
11 Ekim 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.