DOLAR 34,1563 0.34%
EURO 38,1855 0.2%
ALTIN 2.875,781,65
BITCOIN 21449500,05%
İstanbul
23°

HAFİF YAĞMUR

05:17

İMSAK'A KALAN SÜRE

X
Ediz Hakan ‘Bursa Bülbülü’ filmi üzerine yazdı: “Beyaz Zambaklar soldu ve kurumaya başladı”
  • detaytv.com
  • Kültür Sanat
  • Ediz Hakan ‘Bursa Bülbülü’ filmi üzerine yazdı: “Beyaz Zambaklar soldu ve kurumaya başladı”

Ediz Hakan ‘Bursa Bülbülü’ filmi üzerine yazdı: “Beyaz Zambaklar soldu ve kurumaya başladı”

1980'lerin Bursa'sında geçen filmde, kaset çıkarma hedefleri olan Cengiz Sezen (Ata Demirer)'i, bir çay bahçesinde org çalıp, şarkı söylerken görürüz.

ABONE OL
7 Temmuz 2023 11:53
Ediz Hakan ‘Bursa Bülbülü’ filmi üzerine yazdı: “Beyaz Zambaklar soldu ve kurumaya başladı”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

1980’lerin Bursa’sında geçen filmde, kaset çıkarma hedefleri olan Cengiz Sezen (Ata Demirer)’i, bir çay bahçesinde org çalıp, şarkı söylerken görürüz. Sonrasında, peruğunu çalan köpeğin peşinden koşmaktadır. Köpek durduğunda, Cengiz’in geldiği yer hayatının dönüm noktası olacağı yerdir. Arzu (Özge Özacar)’yu gören Cengiz ona aşık olmuştur. 

Cengiz, Arzu ve Taşkın (Cem Gelinoğlu)’ın kurduğu müzik grubu, muhteşem bir şekilde çok lezzetli şarkılar eşliğinde yükselir, adım adım…

Kendi kasetini çıkararak, müzikte daha yukarılara çıkma ve ünlü bir sanatçı olma hevesinde Cengiz’in tesadüfle başlayan yeni müzik kariyeri, tırmanabildiği kadar yukarı çıktığı tepe, sonrasında onun tepeden yuvarlanarak  yere çakılması çok dramatik olarak vurgulanmış…

Arzu’ya aşık olması, Cengiz’in en büyük motivasyon ve istek kaynağı gibidir. Tabii filmin sonunun Cengiz’in istediği gibi olmaması, geleneksel bir Yeşilçam klişesi gibi durmaktadır.

Yabancı ismini kullanmak istemiyorum. Ama aşağıdaki yorumlar konusu veya detayları hakkında bilgi veren; film izlenmeden önce öğrenilmesi durumunda sizin film ile ilgili düşüncelerinizi etkileyebilecek açıklama veya ipucular içerebilir.

Filmin gözümde ve kalbimde bıraktığı tatları şöyle belirtebilirim:

*Müzikler ve şarkılar muhteşemdi. Ata Demirer ve Arzu (Melek Büyükçınar şarkıları söylemektedir)’nun sesi film kurgusunun ve konusunun önüne geçmiştir. Bu ikilinin düetleri defalarca dinlenmeye değerdir. Beyaz Zambaklar ve Bursa Bülbülü şarkı sözlerinin Ata Demirer’e ait olduğunu belirtmeliyim.

*Samimi ve sıcak insan ilişkileri insanın içini gerçekten ısıtmaktadır. O dönemin Bursa’sını yansıtmış.

*Bazı sahnelerde Gırgıriye ve Cennet Mahallesi izliyormuşuz hissine kapılmamak elde değil. Arzu ve annesi (Melek Baykal), Güllü ve Sabahat gibi geldi bana. 

*Bülent Ersoy ve Küçük Emrah karakterlerinin filmde olması çok gereksiz ayrıntılar olmuş. Özellikle ‘Küçük Emrah’ sahneleri zorlama diyalog ve klişelerle dolu. İzlemeye zor dayandım.

*Oyuncular, başta Ata Demirer olmak üzere, karakterlerine uygun şekilde, sanatsal olarak yeteri seviyede performans sergilemişler. Ama birkaç oyuncunun çok açık şekilde rol yaptığı, oyunculuklarının yetersizliği hissedilir derecededir.

*Senaryonun Ata Demirer tarafından yazılmış olmasından dolayı, onun oynadığı karakter olan Cengiz’e iltimas geçtiğini çoğu sahnede hissedebiliyorsunuz. Müzik kariyerinde Dr. Fatih (Toygan Avanoğlu)’i dalga geçer gibi rezil etmesi, müzik sahnelerinde hep Cengiz’in şarkı söylemesi, Arzu’nun ona “aşık” olması…

* Arzu aşkını itiraf etmedi. Ama bakışlarında ve konuşma tonlarında bu çok açık şekilde görülebiliyor. Kendisiyle evlenmek için devamlı görücü gelen doktorlar, mühendisler, avukatlar vs. isteklilerini elinin tersiyle iten Arzu, Cengiz’e sanki aşık oldu. En sonunda, anne zoruyla gazino patronunun evlenme teklifine evet dedi. Para ve statü: 1, parasızlık ve belirsizlik: 0 diyebiliriz. Filmin son sahnesinde Cengiz’in yanına gelip, vicdan azabı çektiğini, üzüldüğünü, pişmanlık yaşadığını ve “aslında böyle olmaması gerekiyordu, ama mecburen oldu” ağlamalarını görebiliyoruz. 

*Cengiz filmin neredeyse tamamında peruk takmaktadır. Ama en sonunda peruğunu kendi elleriyle denize atıyor. Bu, “kel olan kafamı kapatmama ihtiyacım yok, çünkü sevdiğim kadın beni seçmedi” isyanı olarak belirmektedir. Aslında peruk bu filmde bir metafordur. Cengiz’in hayallerini temsil eder. Peruğunu kaybetme korkusu en sonunda, kendi elleriyle peruktan kurtulmaya dönüşmüştür. Tam anlamıyla vazgeçiştir. Müzikten ve aşkından…

Ata Demirer, hatırlarsanız Olanlar Oldu filminde, Aslı’yı İstanbul’a dönüş yolundan geri çevirip, kendi yanına (Zafer) getirmişti. Bu filmini mutlu sonla bitirmişti. 

Ama Bursa Bülbülü filminde Cengiz’i hüsrana uğratıp, onun için mutsuz sonla bitirmiş. Öyleki müziği bırakacak kadar bunalıma sokup, en dip kuyularda gezdirmiş. Cengiz travmatik bir sürece girer. Ağlar, alkol tüketir ve hayata küser. 

“Beyaz Zambaklar” solup kurumaya başladı.

Bunalıma girip, en derin depresyon kuyularında kendini zincire bağlamak, önündeki en kolay seçenekti.

Aslında, insan hayatının iniş çıkışlı bir sinüs eğrisi olduğunu biliyoruz. Cengiz’in düştüğü en acı bunalımından ayağa kalkıp, haksızlık ve adaletsizlikle mücadele ederek savaşına devam etmesi, müziğe dört kolla değil, sekiz kolla sarılması, en sonunda Arzu’nun aşık olduğu Cengiz’e tekrar dönüşmesi beklentilerim arasındaydı. Başka “Arzu”lar elbetteki önüne çıkacak, tekrar yere düşecek, tekrar ayağa kalkacak. Hayalleri Everest Dağı’nın en tepesinde bile olsa, onu kökünden söküp alacak biri. 

Kimbilir, Ata Demirer eğer Bursa Bülbülü-2’yi yazarsa, böyle bir Cengiz’le de karşılamış oluruz.

Bu filmden bir Eyvah Eyvah filmlerinin tadını alamadım. Ama ‘Olanlar Oldu’ filminden çok daha izlenesi olduğunu belirtebilirim.

Ediz HAKAN

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.