Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) kurucusu ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, 28 Ağustos 2007 tarihinde 11. Cumhurbaşkanı seçildi.
Abdullah Gül‘ün Cumhurbaşkanlığı seçim süreci ve 22 Temmuz 2007 seçimleri süreci oldukça hareketlidir.
2007 yılında Cumhurbaşkanlığı tartışmaları yaşanmıştır. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in 16 Mayıs 2017’de görev süresinin dolmasıyla yerine kimin geçeceği belirsizdi. AKP (Ak Parti) iktidara geldiği 2002’den 2007 yılına kadar geçen sürede sermaye ve Batı’nın isteği doğrultusunda hareket ederek meşruiyetini sağlamlaştırmış, Cumhurbaşkanlığı seçim sürecine de bu güçlerin desteğiyle girmiştir. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)’nin erken seçim, uzlaşmayla bir Cumhurbaşkanı seçilmesi önerilerine ise sırt çevirmiştir.
Cumhurbaşkanlığı özellikle Cumhuriyetçi ve Laik kesim tarafından Cumhuriyet’in son kalesi olarak görülmekteydi. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Erdoğan Teziç başkanlığındaki YÖK (Yüksek Öğretim Kurulu), üniversite rektörleri, bazı Yargıtay savcıları, Ankara Ticaret Odası (ATO) ve çeşitli kitle örgütleri Cumhurbaşkanı adayının başta laiklik olmak üzere Cumhuriyet’in değiştirilemez değerlerine saygılı olması ve bu adayın da geniş bir uzlaşmayla belirlenmesi gerektiğini kamuoyuna duyurmuşlardır.
AKP’nin seçim yaklaşana kadar adaylık konusunda ketum davranması ve toplumun geniş kesiminin taleplerini göz ardı etmesi gerilimi arttırmıştır.
ADD (Atatürkçü Düşünce Derneği) ve ÇYDD (Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği) önderliğinde Ankara (14 Nisan 2007), İstanbul (29 Nisan 2007), İzmir (13 Mayıs 2007) başta olmak üzere bazı illerde milyonların katılımıyla Cumhuriyet Mitingleri düzenlenmiştir. Mitinglerde “Ne ABD Ne AB, Tam Bağımsız Türkiye”, “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” sloganları atılmıştır.
Yargıtay eski Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, TBMM’de Cumhurbaşkanı seçiminde Anayasada belirtilen 367’nin sadece karar yeter sayısı değil, aynı zamanda toplantı yeter sayısı olduğunu söyledi. Bu görüşe göre oylamalara en az 367 kişinin katılması gerektiği, aksi halde sonucun geçersiz olacağı belirtildi. Buna göre, Mecliste sandalye sayısı 354 olan AKP, tek başına kendi oylarıyla cumhurbaşkanı seçemeyecektir. Aynı dönemde CHP lideri Deniz Baykal, iktidar partisinin uzlaşma olmadan kendi adayını çıkarması durumunda oylamalara katılmayacaklarını ve 367 tartışmalarının ciddiye alınması gerektiğini söylemiştir.
AKP, 27 Nisan 2007’de yapılan ilk tur oylamada dönemin Dışişleri Bakanı olan Abdullah Gül’ü aday göstermiştir. Muhalefetin boykot ettiği seçimlerde Gül, kullanılan 361 oydan 357’sini almıştır. Oylamanın hemen sonrasında, CHP 367 gerekçesiyle seçimi Anayasa Mahkemesi’ne taşımıştır. Anayasa Mahkemesi 1 Mayıs 2007’de verdiği kararla, 367 gerekçesini kabul ederek yapılan birinci tur oylamayı iptal etmiştir. Bunun üzerine 6 Mayıs 2007’de yapılan iki yoklamada da toplantı yeter sayısının (367) bulunmayışı yüzünden 11. Cumhurbaşkanı seçilememiştir.
Bu gelişmelerin ardından AKP 22 Temmuz’da erken seçim kararı almıştır.
22 Temmuz 2007’de yenilenen seçimlerde AKP yüzde 46,6 oy ve 341 milletvekilliğiyle yeniden tek başına iktidar olmuştur. Seçimlere DSP (Demokratik Sol Parti)’yle ittifak yaparak giren CHP yüzde 20,9 oy ve 112 milletvekilliği, MHP (Milliyetçi Hareket Partisi) yüzde 14,3 oy ve 71 milletvekilliği, Bağımsızlar da yüzde 5,2 oy ve 26 milletvekilliği kazanmıştır.
Yeni meclis bileşiminde 28 Ağustos 2007‘de yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Abdullah Gül bu kez MHP’nin meclisteki yerini almasıyla 367 yeter sayısı sorununu çözerek Cumhurbaşkanı olmuştur. Gül, bu görevi 28 Ağustos 2014’e kadar sürdürmüştür.
GÜNCEL
12 Ekim 2024GÜNCEL
12 Ekim 2024SİYASET
12 Ekim 2024MEDYA
12 Ekim 2024SİYASET
12 Ekim 2024GÜNDEM
12 Ekim 2024GÜNDEM
12 Ekim 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.