DOLAR 34,6486 0.03%
EURO 36,6291 0.06%
ALTIN 2.936,21-0,01
BITCOIN 33082821,97%
İstanbul
10°

PARÇALI BULUTLU

12:57

ÖĞLE'YE KALAN SÜRE

X
12 Eylül 1980 darbesinde neler oldu?

12 Eylül 1980 darbesinde neler oldu?

ABONE OL
11 Eylül 2022 20:46
12 Eylül 1980 darbesinde neler oldu?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

12 Eylül 1980 darbesine ilişkin ayrıntılar özellikle de genç nesiller tarafından merak ediliyor. Kaos ve çatışma ortamıyla zemini hazırlanan 12 Eylül Amerikancı askeri darbesi, Kenan Evren liderliğinde 11 Eylül 1980’i 12 Eylül’e bağlayan gece sabah karşı başlatılmıştır.

Ankara sokakları ve ülkenin dört bir yanı askerle, polisle, tankla, topla, panzerle dolmuştur. TBMM, Bakanlıklar, TRT binası, dönemin parti liderlerinin bulunduğu mahalleler kuşatma altına alınmıştır. “Protokol” gözaltıları ve el koyma işlemi kısa sürede tamamlanmıştır. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Nurettin Ersin, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Nejat Tümer ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Sedat Celasun’dan oluşan Milli Güvenlik Konseyi, yönetime el koyduklarını kamuoyuna duyurdu.
Darbenin başı Kenan Evren, radyo ve televizyondan yaptığı açıklamada; “Aziz Türk Milleti: İşte bu ortam içinde Türk Silahlı Kuvvetleri, İç Hizmet Kanunu’nun verdiği Türkiye Cumhuriyeti’ni kollama ve koruma görevini yüce Türk Milleti adına emir ve komuta zinciri içinde ve emirle yerine getirme kararını almış ve ülke yönetimine bütünüyle el koymuştur…” demiştir. Ancak, darbe sırasında dönemin ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Türkiye Masası Sorumlusu Paul Henze’in askerî müdahaleyi haber alırken haberi ulaştıran diplomatın “Your boys have done it – Senin çocuklar işi bitirdi” sözleri darbedeki ABD rolünü gözler önüne sermektedir.
Darbeden sonra, 1970 sonrasında değiştirilen 1961 Anayasası uygulamadan kaldırıldı, partiler lağvedildi, parti liderleri önce askeri üslerde gözetim altında tutuldu, ardından yargılandı.

İlk idamlar 9 Ekim 1980’de gerçekleşmiştir. İlk olarak sol görüşlü Necdet Adalı, ardından ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu idam edildi. 19 Mart 1980’de idama mahkûm edilen Erdal Eren, idam kararı Yargıtay tarafından iki kere iptal edilmiş olmasına rağmen, Milli Güvenlik Konseyi tarafından onaylanan kararla 13 Aralık 1980’de Ankara Merkez Ulucanlar Cezaevi’nde idam edildi. Kenan Evren, 3 Ekim 1984’teki Muş gezisinde Eren’in idamına ilişkin “Şimdi ben, bunu yakaladıktan sonra mahkemeye vereceğim ve ondan sonra da idam etmeyeceğim, ömür boyu ona bakacağım. Bu vatan için kanını akıtan bu Mehmetçiklere silah çeken o haini ben senelerce besleyeceğim. Buna siz razı olur musunuz” demiştir.
6 Kasım 1981’de çıkarılan 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ile YÖK (Yüksek Öğretim Kurulu) kuruldu. Bundan sonra 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu’nun 2301 ve 2766 sayılı kanunla değişik maddelerince özellikle sol görüşlü olduğu düşünülen 71 üniversite personeli YÖK tarafından uzaklaştırılmıştır. Genelkurmay açıklamalarına göre toplam 4 bin 891 kamu personeli görevden alınmış ve 38 profesör, 25 doçent, 10 yardımcı doçent 1402’lik olmuştur.
Darbenin anayasası olan ‘1982 Anayasası’ 7 Kasım 1982’deki halkoylamasında yüzde 91,3 oyla kabul edilmiş ve Kenan Evren de otomatik olarak Cumhurbaşkanı seçilmiştir. Kabul edilen Anayasa’daki geçici 15. Madde askeri yönetim üyelerinin ömür boyu yargılanmasını engellenmiştir. 1 milyon 683 bin kişi fişlenmiş, DGM’de 230 bin kişi yargılanmış, 7 bin kişi için idam cezası istenmiş ve 517 kişiye idam cezası verilmiştir. 50 kişi asılmıştır. 71 bin kişi TCK’nın 141, 142 ve 163. maddelerinden yargılandı, 98 bin 404 kişi örgüt üyesi olmak suçundan yargılandı. 388 bin kişiye pasaport verilmedi. 30 bin kişi sakıncalı olduğu için işten atıldı. 14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı. 30 bin kişi siyasi mülteci olarak yurtdışına gitti. 300 kişi kuşkulu bir şekilde öldü. 171 kişinin işkenceden öldüğü belgelendi. 937 film sakıncalı bulunduğu için yasaklandı. 23 bin 677 derneğin faaliyeti durduruldu. 3 bin 854 öğretmen, üniversitede görevli 120 öğretim üyesi ve 47 hâkimin işine son verildi. 400 gazeteciye 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verildi. 31 gazeteci cezaevine girdi. 300 gazeteci saldırıya uğradı. 3 gazeteci silahla öldürüldü. Gazeteler 300 gün yayın yapamadı, 927 yayın toplatıldı. 39 ton gazete ve dergi imha edildi. Cezaevlerinde toplam 299 kişi yaşamını yitirdi.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.